YALIN ÜRETİMİN VERİMLİLİK ETKİSİ
Yalın üretim denildiğinde akla ilk gelen şey şüphesiz katma değeri olan işlerin olduğu ve değer katmayan işlemlerin minimuma indirildiği sistemlerdir.
Verimliliği ise kısaca elimizde bulunan kaynakların etkin kullanılması olarak tanımlayabiliriz.
Yalın üretimden uzak kalmış sistemler etkili ve etkin olmadıkları için aslında var olan yüksek kapasitelerinin farkında değildirler. Yani verimsiz işlemektedirler. Hali hazırda bulunan dar boğazları görmezden gelip çok çalışma ve yoğun tempo ile planlananı gerçekleştirebileceklerine inanırlar.
Yalın üretim ise çeşitli teknikler kullanılarak dar boğazı tespit edip eritmeyi amaçlar. Böylece daha az çalışma ile daha çok iş imkanını sunarak verimlilikte artış sağlar.
Verimlilik artışı sağlamanın belirli bir stratejisi var mıdır? sorusunu soracak olursak,
Burada, komplike bir strateji olmamasına rağmen etkisi büyük ve uygulaması kolay PUKÖ döngüsünden bahsedebiliriz.
Şekil 1: PUKÖ Döngüsü
Yalın felsefe ile işleyen sistemlerdeki verimliliğin artmasındaki temel neden mevcut duruma göre etkinlik ve etkililikte artış sağlamasıdır. PUKÖ döngüsünün bu artıştaki önemi büyüktür.
Şekil 2: PUKÖ Döngüsünün Etkinlik ve Etkililiğe Etkisi Grafiği
Etkililik kavramı, mevcut sistemin sonuçlara ulaşma düzeyi ve derecesini ifade etmektedir.
Etkinlik kavramını planlananı gerçekleştirme olarak kısaca tanımlayacak olursak, PUKÖ döngüsünün ilk adımı olan planlama adımının etkinliğin artışı ile doğru orantılı ilerlemesi kaçınılmazdır. Planlama adımı ile ilişkilendirilmiş olan bu kavram ister istemez bir sonraki adımlarda da etkisini gösterecektir.
Yalın felsefe uygulaması yapılırken hedeflediğimiz etkinlik ve etkililik bahsedilen döngü ile doğru orantılı artacak ve bu artış istediğimiz verimlilik hedefimize ulaşmamız için bize yardımcı olacaktır.